T C. Anayasa Mahkemesi

T C. Anayasa Mahkemesi

Açıklanan gerekçelerle özel hukuk iş ilişkilerindendoğan uyuşmazlığı karara bağlayan derece mahkemeleri tarafından yukarıdabelirtilen anayasal güvenceleri gözeten özenli bir yargılama yapılarak pozitifyükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşıldığından başvurucunun Anayasa’nın20. Maddesinde güvence altına alınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkıile Anayasa’nın 22. Maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetininihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek işvereninişçinin iletişimini denetlemesi yetkisini kişisel verilerin korunmasını istemehakkı ve haberleşme hürriyeti bağlamında devletin pozitif yükümlülüklerikapsamında irdelemek gerekmektedir. Öncelikle somut olayda olduğu gibiteknolojik gelişmelerin imkânlarından yararlanmak isteyen işverenlerinbilgisayar, internet, e-posta gibi iletişim araç ve gereçlerini çalışanınkullanıma sunması nedeniyle oluşan uyuşmazlıklarda işverenin menfaatleri ileişçinin temel hak ve özgürlükleri arasında bir dengeleme yapma gerekliliğidoğmaktadır. Bu bağlamda işveren ile çalışan arasındaki ilişkinin iki tarafaçısından da belirli hak ve yükümlülükler öngören ve esasen güven ilişkisiüzerine kurulu iş sözleşmesiyle şekillendiği unutulmamalıdır. Somutuyuşmazlığın ilgili olduğu iş hukukunun dinamik bir niteliğinin olduğu, ayrıcaiş ilişkilerinin genel kurallardan farklı, kendine özgü bazı hukuki kurallariçerdiği de dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda işlerin etkin bir şekilde yürütülmesi ilebilgi akışının kontrolünü sağlamak, işçinin eylemlerine bağlı cezai ve hukukisorumluluğa karşı korunmak, verimliliği ölçmek veya güvenlik endişeleri gibihaklı ve meşru görülebilecek nedenlerle işverenin yönetim yetkisi kapsamındakural olarak işçinin kullanımına sunduğu iletişim araçlarını denetleyebileceğive kullanıma ilişkin sınırlamalar öngörebileceği söylenebilir.

Çalışanın kişisel verilerinin korunmasınıisteme hakkına ve haberleşme hürriyetine işveren tarafından yapılan müdahale,ulaşılmak istenen amaç ile ilgili ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişliolmalıdır. Ayrıca inceleme faaliyetiyle elde edilen verilerin işverentarafından hedeflenen amaç doğrultusunda kullanılması gerekir. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabuledilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığıanlaşılan kişisel verilerin korunması hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlaledildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir. Öte yandan somut olayda işverenin yaptığı müdahaleninkapsamının tartışılması gerekir. Dolayısıylabaşvurucunun kişisel verisi kapsamında olan e-postaları ile ilgili olaraktrafik bilgisi ile yetinilmediği gibi içeriklerine de kapsamı belirsiz olacakşekilde erişildiği ve bunların kullanıldığı anlaşılmıştır. Öte yandan somut olayda işveren tarafından yapılan müdahalenin kapsamının tartışılması gerekir.

  • Bu hak; kişinin kendisiyleilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunlarındüzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıpkullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.
  • İşverenin çalışanın kullanımına sunduğuiletişim araçlarının ve iletişim içeriklerinin incelenmesinin haklı olduğunugösteren meşru gerekçeleri olup olmadığı denetlenmelidir.
  • İşveren, başvurucunun iş akdinişirketin iç düzenlemelerinde yer alan “Şirket disiplini ile düzenini bozanve özellikle, bilgisayarların, fotokopi makinelerinin, telefonların, teleks vefaks makinelerinin kişisel amaçlarla kullanılması kesinlikle yasaktır.”düzenlemesine dayanarak feshetmiştir.

C “Otomatik işlem”den, tamamen veyakısmen otomatik yöntemlerle gerçekleştirilen; verilerin kaydı, bu verileremantıksal ve/ veya aritmetik işlemlerin uygulanması, verilerin değiştirilmesi,silinmesi, geri elde edilmesi veya dağıtılması anlaşılır.” “(1) Herkes özel ve aile hayatına,konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Ç) Veri sorumlusunun hukukiyükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması\. En yeni ve popüler oyunları ilk sen deneyimle. mostbet giris\. Başvurucu, ihlalin tespit edilmesini istemiş; 10.000TL manevi tazminat ve zararların giderilmesi talebinde bulunmuştur. Veri sahibinin, amacına halelgetirmediği sürece kısıtlama hakkında bilgilendirilmesi.” D) İşçinin işverene yahut onun ailesiüyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması…” D) İlgili kişinin kendisi tarafındanalenileştirilmiş olması. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yöndenyapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur. İşçi, işverene ait makineleri, araç vegereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarakkullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmişolan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür…”

Maddesinin üçüncüfıkrasının kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı kapsamında sadece işlemeşeklindeki sınırlama ya da müdahalelere karşı değil kişisel verilere yönelikher türlü müdahale ve sınırlamalara karşı güvence getirdiği anlaşılmaktadır. Başvurucu, kurumsal e-posta hesabı içeriğinin işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Öte yandan e-posta iletişim içerikleri gerekçe gösterilerekbaşvurucunun iş akdi feshedilmiştir. Ancak işveren davalı taraf olarakyargılama sürecinde kişisel verilerin işlenmesinin hukuki dayanağı veişlemenin amaçları, işlenecek verilerin kapsamı, verilerin saklanacağı süre,veri sahibinin hakları, işlemenin sonuçları ve verilerin muhtemelyararlanıcılarını gösterir bir bilgilendirme yapıldığını ortayakoyamamıştır. Bu bağlamda yargılama sürecinde feshin temel sebebini oluşturane-posta iletişimine yönelik olarak böyle bir bilgilendirmenin yapılıpyapılmadığı derece mahkemelerince tartışılmamış, başvurucunun kendisialenileştirmediği hâlde onun rızası alınmadan ve önceden bir bilgilendirmeyapılmadan e-posta içeriklerine erişildiği yönündeki esaslı iddialarınınkarşılanmadığı anlaşılmıştır. Başvurucu; kurumsal e-posta hesapları üzerindengerçekleştirdiği kişisel yazışmaların rızası olmaksızın işveren tarafındanincelendiğini, çalışanların e-postalarının incelenebileceğine, denetleneceğinedair işyerinde yazılı ya da sözlü bir kuralın mevcut olmadığını, işverenin işsözleşmesinin feshine gerekçe bulmak amacıyla böyle bir inceleme yaptığınıbelirtmiştir. Ekip lideri, A.A.Y.nin kurumsal e-posta hesabı üzerinden binlerceyazışmanın işveren tarafından incelendiğini, bunların arasından işvereninokuyacağını düşünmeden yazdığı ve inceleme anına kadar işverenin bilmediğikişisel yazışma niteliğindeki e-posta içeriklerinin fesih gerekçesiyapıldığını, açtığı işe iade istemli tespit davasında da söz konusu yazışmalarındelil olarak kabul edildiğini ifade etmiştir. Ayrıca feshin haklı ya da geçerlibir sebebe dayanmadığını, feshin sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı işgünü içinde feshin yapılmadığını, derece mahkemesinin itirazlarını vedelillerini karşılayacak şekilde gerekçe sunmadığını belirterek adil yargılanmahakkı ile haberleşme hürriyeti ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğiniileri sürmüştür.

“Herkes, özel hayatına ve ailehayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve ailehayatının gizliliğine dokunulamaz. Kişisel veri, belirli veyabelirlenebilir bir gerçek kişi hakkındaki her bilgiyi ifade eder (veri sahibi);belirlenebilir bir gerçek kişi ad, kimlik, yer bilgisi, online kimlik veyakişinin fiziksel, fizyolojik, genetik, zihinsel, ekonomik, kültürel ya dasosyal kimliği gibi belirleyici bir özellikle doğrudan veya dolaylı olarakbelirlenebilen kişidir. C) Bir sözleşmenin kurulması veyaifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına aitkişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 239,50 TL harç ve3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.239,50 TL yargılama giderininbaşvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir. (2) Bu hakkın kullanılmasına bir kamumakamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik birtoplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzeninkorunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarınınhak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda sözkonusu olabilir.” B) Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasınıaçıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayankişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğününkorunması için zorunlu olması. İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil,kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücutbütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararlarıntazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.” “İşveren, hizmet ilişkisindeişçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerineuygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacizeuğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleriiçin gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. İşlenme amacı için gerekenden daha uzunolmayan bir süre boyunca veri konularının tanımlanmasına izin veren bir formdatutulmalıdır.

Temyize gidilmesi üzerine Yargıtay kararı onamıştır. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı veyamahkemenin ihlali gideremediği durumlarda Anayasa Mahkemesi 6216 sayılıKanun’un 50. Maddesinin (2) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 79. Maddesinin (1)numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, ihlalin ve sonuçlarının ortadankaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgilimahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anılan yasal düzenleme, usul hukukundakibenzer hukuki kurumlardan farklı olarak ihlali ortadan kaldırmak amacıyla yenidenyargılama sonucunu doğuran ve bireysel başvuruya özgülenen bir giderim yolunuöngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına bağlıolarak yeniden yargılama kararı verildiğinde, usul hukukundaki yargılamanınyenilenmesi kurumundan farklı olarak ilgili mahkemenin yeniden yargılamasebebinin varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisibulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir kararın kendisine ulaştığı mahkemeninyasal yükümlülüğü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlalkararı nedeniyle yeniden yargılama kararı vererek devam eden ihlalinsonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir (MehmetDoğan, §§ 58, 59; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), §§ 57-59, 66, 67). Ancak aynı amaca ulaşılabilmesibakımından tarafların şikâyet ve savunmalarının analizi, tanıklarındinlenilmesi, işyeri kayıtları ile yürütülen projelerin süreç ve sonuçlarınınincelenmesi gibi araçlar da mevcut olduğu hâlde niçin e-posta içeriklerininincelenmesinin zorunlu ve gerekli görüldüğü işveren tarafından açık bir şekildeortaya konulamadığı gibi derece mahkemeleri tarafından da somut olay bu yönüyletartışılmamıştır. Ayrıca başvurucunun e-posta iletişiminin içeriğine erişilmesini zorunlu kılan bir durumun mevcut olduğunun işveren tarafından açıklanmadığı, fesih bildiriminde ise “iddiaların araştırılması ve ekip üyeleri arasındaki ilişkilerin anlaşılabilmesi” amaçlarının belirtilmesiyle yetinildiği görülmüştür. Ancak aynı amaca ulaşılabilmesi bakımından farklı araçlar da mevcut olduğu hâlde niçin e-posta içeriklerinin incelenmesinin zorunlu ve gerekli görüldüğü işveren tarafından açık bir şekilde ortaya konulamamıştır.

Similar Posts

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *